Zekat Nedir? Zekat Nasıl Hesaplanır - Zekat Bağışı | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Zekat Nedir? Zekat Nasıl Hesaplanır

08.01.2024

Zekat nedir sorusu islam dininin temel prensiplerinden biri olan, bireyin sahip olduğu maddi varlığın belirli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine ve toplumun genel refahına yönlendirmeyi amaçlayan bir ibadettir. Bu sosyal dayanışma ve yardımlaşma prensibinin somut bir ifadesidir. Zekat vermek, maddi olanaklara sahip olan Müslümanların hem dini bir görevi, hem de sosyal bir sorumluluğu olarak kabul edilir. Zekat miktarı, bireyin sahip olduğu maddi değerin %2,5'i olarak belirlenir. Ancak bu oran, duruma ve kişinin mali durumuna bağlı olarak değişebilir. Zekat bağışı, yılın belirli bir döneminde, genellikle Ramazan ayında verilir. Bu sayede, toplumda ekonomik dengenin sağlanması ve ihtiyaç sahiplerinin desteklenmesi hedeflenir. 

 

Zekatın Tanımlanması ve Önemi

Zekat, Arapça kökenli bir kelime olup "temizlenme", "artırma" veya "bereketlendirme" anlamlarını taşır. İslam hukukuna göre, belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların bu malın belirli bir oranını, belirlenen kriterlere göre ihtiyaç sahibi olanlara dağıtması işlemi olarak tanımlanır. Bu dağıtım, zekat bağışı olarak adlandırılır. İslam'ın beş temel emrinden biri olan zekat, Müslümanların mal varlıklarının temizlenmesi ve artırılması için önemli bir araçtır. Fitre zekat bağışı ise Ramazan ayının sonuna denk gelen bir dönemde verilir. Müslümanların maddi anlamda bir denge ve adalet sağlaması adına zekatın önemi büyüktür. Bir diğer deyişle, zekat ne zaman verilir sorusunun cevabı genellikle Müslümanın maddi kapasitesine, dolayısıyla toplum içindeki ekonominin denge ve dengesizliklerine bağlıdır.

 

Zekat Nasıl Hesaplanır Ve Zekatın Miktarı

Zekatın miktarı ve hesaplanması konusunda anlaşılması gereken en önemli noktalardan biri, zekat ne kadar verilir hakkındadır. Zekat, kişinin finansal durumuna bağlı olarak ve belirli şartlar altında verilmesi gereken bir ibadettir. Bu, kişinin sahip olduğu mal varlığının genellikle %2.5'i kadar olduğu anlamına gelir. Zekat vermek bir yükümlülük olup, bu oran üzerinden hesaplama yapılır. Hesaplama yapılırken dikkate alınması gereken mal varlığı kapsamına; tasarruf mevduatları, yatırım araçları, emtia ve gayrimenkul gibi varlıklar dahildir. Her türlü ekonomik değeri olan mülkiyet, zekatın hesaplanmasında önemlidir ve bu tutarın belirlenmesi ve dağıtılması, kişiye ve toplumun genel refahına katkı sağlar.

 

Zekatı ne kadar miktarda paraya uygulamalıyız?

Zekat vermek konusunda, nisap miktar önemli bir ölçüttür. Nisap miktarı, zekat verilen paranın ya da ticari malın minimum miktarını belirler. Dolayısıyla, fazla paraya sahip olan bir kimse zekat verme yükümlülüğüne sahip olacaktır. Fitre zekat bağışı da bu kapsamda düşünülebilir ve yine belli bir minimum miktar üzerinden değerlendirilir.

40'ta bir oranında zekat nasıl hesaplanır?

Zekat bağışı, Müslümanlar için önemli bir ibadettir ve genellikle sahip olduğunuz varlığın 40'ta biri oranında hesaplanır. Bu oran, belirlenen nisap miktarı ve üzerinin 1/40’ı anlamına gelir. Yani, bir bireyin elinde 40 lira var ise, zekat olarak 1 lira vermesi beklenir. Zekatın uygulanabilmesi için belirleyici olan temel şart, ilgili malın sahibi üzerinde 1 yıl süresince bulunmuş olmasıdır. Bu sayede zekatınızın miktarını rahatlıkla öğrenebilir ve dininizi gereği yerine getirebilirsiniz. 

 

Zekatın Sosyal ve Ruhani Boyutları

Zekat bağışı, İslam'ın beş temel sütunundan biri olup, sadece maddi yardımlaşma şeklinde görülmemelidir. Zekat vermek, aynı zamanda yardımlaşma ve toplumsal dayanışma ruhunu güçlendiren, bireyleri cimrilik, bencillik ve mala aşırı düşkünlük gibi olumsuz özelliklerden koruyan bir ibadettir.

Bu ibadeti yerine getiren Müslümanlar, insanlar arasındaki eşitsizliği azaltmayı ve toplumda harmoni sağlamayı hedeflerler. Zekatın sosyal boyutunun yanı sıra, ruhani boyutu da dikkate değerdir. Bu, zekat veren kişinin, mal varlığının bir kısmını toplumla paylaşarak diğer insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini hissetmesini sağlar. Sonuç olarak, zekat İslam'ın temel ibadetlerinden biri olarak, mal varlığına sahip olan Müslümanların toplum içindeki dayanışma ve paylaşma sorumluluğunu yerine getirdiği bir uygulamadır.

 
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.