Kurban Bayramı, Müslümanlar için büyük bir öneme sahip olan bir dini bayramdır. Bu bayramda kurban kesmek, Hz. İbrahim'in Allah'ın emri üzerine oğlu İsmail'i kurban etme olayını anmak amacıyla gerçekleştirilir. Kurban keserken okunan dua ise bu ritüelin önemli bir parçasını oluşturur. Kurban kesilmeden önce okunan dua, Allah'a kurbanın sevabını, niyetini ve dualarını sunmayı amaçlar.
Müslümanlar için oldukça büyük bir anlam taşır. Dua ile kurbanın Allah'a adanması, duaların kabul edilmesi ve sevap kazanılması hedeflenir. Kurban keserken okunan dua, İslam dinine göre ibadetlerin nasıl yerine getirilmesi gerektiği konusunda da önemli bir rehber niteliği taşır.
Kurban kesmek, Allah'a olan sadakat ve teslimiyetin bir göstergesi olarak kabul edilir. Kurban eti ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla da yapılır. Toplumda birlik ve beraberliği pekiştirir, fakirlerin ve muhtaçların sevindirilmesine yardımcı olur. Bu nedenle Kurban Bayramı, Müslümanlar için manevi bir pekiştirme, dayanışma ve yardımlaşma zamanıdır. Kurban kesmenin insanın ruhsal ve toplumsal yaşantısında önemli bir yeri bulunmaktadır.
Kurbanı kesmeden önce etmek gereken bir duadır. Bu duayı yapmadan önce öncelikle niyet etmek ve mutlaka besmele çekilir. Kesimden önce bu dua okunarak Allah’a şükranlar sunulur ve kurban ibadeti tamamlanmış olur.
Şu Dua Okunur:
Allâhümme innî vechetü vechiye lillezîfatara's-semâvâti ve'l-erda hanîfen ve mâ ene mine'l-müşrikîn.
Türkçesi:
Allah'a tüm kalbimle yöneldim, O ki gökleri ve yeri yarattı. Ve asla müşriklerden olmadım.
Sonra, tekbir getirilir. Tekbir, böyle getirilmelidir:
Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allahü ekber Allahü ekber ve lillâhi'l hamd
Kurban kesimi sonrası, kurban kesen kişinin Allah'a şükür etmek için 2 rekat namaz kılması sevaptır. Namazdan sonra ise dua okunmalıdır. Bu dua ile Allah'a teşekkür edilir ve kurbanın kabul edilmesi için dua edilir.
Kurban Duasının Arapça olarak Şu Şekildedir:
Allahümme inne salati ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi rabbi’l-âlemîne lâ şerike leh
Türkçesi:
Şüphesiz, namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümümün hepsi Allah'a aittir, O alemi yöneten Rabbimizdir, O'nun hiçbir ortağı yoktur.
Kurban Bayramı Duası da bu özel günün bir parçası olarak büyük bir öneme sahiptir. Kurban hazırlığı esnasında, kesilene kadar ve sonrasında isteyenler Yasin-i Şerif okuyabilir. Farklı dualar da bu süreçte dilden dökülür. Alimlerin önerisi ve yönlendirmesi ile, bu duaların gücüne inanılır ve ona göre hareket edilir. Müslümanların ruhunu ve vicdanını huzura kavuşturan, manevi bir destek sağlayan bir ibadet şeklidir. Bu vesileyle, herkesin dini duygularını daha da yoğun bir şekilde yaşamasına vesile olur.
Okunacak Dua:
Ey Allah’ım! Bugün bayramda yaptığımız dualarımızı, okuduğumuz Kuran’ı, tamamladığımız dua ve niyazları, zikirlerimizi, vaaz ve nasihatleri, kurbanlarımızı ve diğer tüm ibadetlerimizi en güzel şekilde kabul eyle!
Ey merhametiyle bütün varlığı, tüm evreni saran Rahman ve Rahim olan Allah’ım. Bu kutsal Bayram sabahında senin huzurunda bulunuyoruz. Kendi hakkında mütevazi kul olamamanın utanç duygusuyla senin huzurunda duruyoruz. Şükretme konusundaki eksikliğimizin farkındayız. Bizi kabul et, dualarımızı kabul et Allah’ım!
Adem'in iki oğlunun hikayesini onlara gerçek olarak anlat: İkisi de kurban takdim etti, ama birinin kurbanı kabul edildi, diğerinininki ise reddedildi. (Kurbanı reddedilen kardeş, kıskançlık yüzünden) 'And olsun, seni öldüreceğim' dedi. Diğeri ise 'Allah sadece takva sahiplerinin kurbanlarını kabul eder' dedi..." (Mâide 5/27)
Kesinlikle benim namazım, kurbanım, yaşamım ve ölümüm her şeyin Rabbi olan Allah içindir. (En’ âm 6/162)
Kendilerine ait çeşitli faydaları deneyimlesinler. Belirli günlerde Allah'ın adını kurbanlık hayvanları üzerine anarak rızık olarak verilenleri yiyin. Bu yolla aç olan fakiri de doyurun.” (Hac 22/28)
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah'ın gözünde en büyük gün, Kurban Bayramı günüdür. Bu, fazilette ikinci gün olarak kabul edilen nefr gününden (teşrik günlerinin ikinci günü) sonra gelir." (Abdullah İbnu Kurt, Kütüb’ü-Sitte: Hadis no: 4561)