Zekat, İslam'ın mali ibadetlerinden biridir ve yıllık olarak mal varlığının belirli bir kısmının ihtiyaç sahiplerine verilmesini gerektirir. Zekat ne kadar verilir? Sorusuna cevap vermemiz gerekirse aşağıdaki gibi özetlenmiştir:
Kâr amacıyla alınıp satılan mallara “ticaret malları” denir. 80.18 gr. altın değerinde ticaret malına sahip olan kişilerin, nisab miktarı mala sahip olmasının üzerinden bir yıl geçmesi takdirinde, kırkta bir (% 2,5) oranında zekâtını vermesi gerekmektedir. Zekât, diğer şartlarla birlikte, hakikaten veya hükmen elde mevcut bulunup ve üzerinden bir yıl geçen maldan verilmektedir. İleride sağlanması muhtemel artışlar zekâtın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Ticaret malları için de aynı ilke geçerlidir. Ticaret malının zekâtı verilirken, satıldığı takdirde elde edilecek olan kâr dikkate alınmadan sanki malın aynısından (bizzat kendisinden) zekât veriliyormuş gibi zekâtın verileceği tarihteki maliyet değeri esas alınmalıdır.
İslam dininde toplumun huzur ve mutluluğuna büyük bir önem verilmiştir. Birtakım esaslar kabul görmüştür bu amacı gerçekleştirmek için. Bu esaslardan biri, konumuz olan zekâttır. Kısacası zekatın önemi nedir bundan bahsedeceğiz. Zekât, dini ölçülere göre zengin olan Müslüman kişilerin yılda bir kez malının ve parasının kırkta birini fakir olan Müslümanlara vermesi olarak tanımlanır.
Kur'an-ı Kerim'de namazla birlikte 37 yerde geçer zekât. Zekâtın bu denli vurgulanması, onun dinimizde büyük önem taşıdığını gösteren bir durumdur. Zekât, kişilerin isteğine bırakılan bir durum değil, fakirin hakkı ve zenginin yerine getirmesi gerekli görülen bir ibadet olarak emredilmiştir. Özetle, zekat, sadece maddi yardım sağlamakla kalmaz, aynı zamanda manevi ve toplumsal birçok fayda sağlar. Bu ibadet, hem bireysel arınma hem de toplumsal denge ve huzurun sağlanmasına önemli katkıda bulunur.