Yemin keffareti, bir kimsenin yeminini bozması durumunda ödemesi gereken bir tür cezai ödemedir. İslam hukukuna göre, yemin keffareti ne şekilde olursa olsun yemini bozan kişinin ödemeleri gerekir. Bu ödemenin yolu ise on fakire birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu doyurmak veya on ayrı günde birer fitre miktarı para vermek on yoksulu doyurmaktır.
Yemin keffareti, bir kimsenin bilerek yahut unutarak yemin ettiği bir şeyi yerine getirmediği takdirde yapması gereken bir kefaret olarak adlandırılır. Yemini bozan kişinin günahlarının affedilmesi amacıyla yapılır. Bu kefaret bir ihtiyaç maddesi olan yoksulları doyurmak, yahut onlara giyecek temin etmek olarak belirlenir. Yemin edilen şeyin ihlal edilmesinin ardından yapılır ve bu kişi, bu kefaretin ardından yemin ettiği şeyi yerine getirmekle yükümlüdür.
Yemin kefareti fakirlere veya ihtiyaç sahiplerine verilir çünkü onlara yardım etme amacı taşır. İslam hukukuna göre, yemin kefareti vermek kişinin yeminini bozma suçunu affetme ve kefaretin ödenmesiyle Allah'ın hoşnutluğunu kazanma anlamına gelir. Yemin eden kişinin samimiyetine ve adanmışlığına da bir tür test olarak kabul edilir. Böylece, yemin kefareti, yeminin ciddiyetini ve önemini vurgular ve yemin eden kişiyi yemine daha fazla bağlılık ve dikkat göstermeye teşvik eder.
Yemin kefareti ödenirken, kişi birer fitre olarak adlandırılan belirli bir miktarı parayla vermek veya on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para ya da bir fakire vermek suretiyle ödeyebilir. Bunun yanı sıra, kefareti ödemek isteyen kişi, on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmek suretiyle de bu yükümlülüğünü yerine getirebilir. Bu durumda kişi, kefareti ödeme seçeneklerinden birini tercih ederek sadaka verme veya ihtiyaç sahiplerine yardım etme imkanına sahiptir.
Azam Ebu Hanife’nin belirttiği görüşe göre ise diğer kefaret bedeli, on yoksulu sabah akşam doyurmak şeklindedir. Bu durumda, kişi için kefaret miktarı, öncelikle hangi fıkha tabi olduğuna bağlı olacaktır. Daha sonra ise kefaretin ne şekilde ödeneceği belirlenecektir. Kefaret miktarı ödenirken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise yoksullara verilen yardımın samimi bir niyetle ve gönülden yapılmasıdır. Bu şekilde kefaretin manevi anlamda da yerine getirilmiş olacağına inanılmaktadır. Yani sadece maddi bir ödeme olarak değil, aynı zamanda bir ibadet olarak da görülmektedir. Bu nedenle yemin kefareti hesaplanırken, hem fıkhi kurallara hem de manevi boyuta önem verilmesi gerekmektedir.
2024 güncel ramazan ayına göre yemin kefareti miktarı on fitre miktarına tekabül eder ve bu da yaklaşık olarak 700 TL'ye denk gelir. Dolayısıyla, yemin kefaretinin ödenmesi gereken miktar 700 TL'dir.
Kimi insanlar kefareti ödemek yerine bu borcu ertelerler, buldukları imkanı kullanarak keffareti eda etmezler. Ancak unutulmamalıdır ki keffareti yerine getirmeden ölen bir kişinin vasiyet etmişse, kalan malından ödenir. Eğer vasiyet etmemişse, keffaret varisleri tarafından ödenir. Bu nedenle yemini yerine getirmeyenlerin mutlaka keffareti ödemesi gerekmektedir. Yeminin önemi ve ciddiyeti göz önüne alındığında, bu borcun zamanında ve doğru şekilde ödenmesi önemlidir. Aksi halde, dinen ve manevi olarak da olumsuz sonuçlar doğabilir.