Şevval Ayı, İslam takviminde önemli bir yere sahip olan ve hicri takvim olarak da bilinen bir aydır. İslam’ın başlangıcı olarak kabul edilen, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarih olan 622 miladi takvimdeki olayla doğrudan ilişkilidir. Şevval, aynı zamanda Ramazan Ayı’ndan sonra gelen ilk aydır ve Müslümanlar için manevi bir yenilenme ve toplumsal dayanışma dönemini simgeler. Özellikle Ramazan orucunun ardından nafile oruçlar tutmak dini vecibeleri yerine getirmek ve toplumsal dayanışmayı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. İslam toplumu için manevi bir derinlik taşıyan Şevval Ayı, bireylerin kendilerini ruhsal olarak yenilemeleri ve toplumsal ilişkilerini güçlendirmeleri adına önemli fırsatlar sunmaktadır.
Şevval ayı, İslami takvimde yer alan ve Ramazan ayından sonra gelen, Zilkalde ayından önceki dönemi kapsayan 10. aydır. Şevval kelimesi, köken olarak şevl kökünden türemiştir; bu kök, "yukarı kalkmak", "yükselmek" ve "kaldırmak" anlamlarını taşımaktadır. Şevval ayı, Müslümanlar için önemli ibadetlerin ve geleneklerin yaşandığı bir zamandır. Ramazan ayında tutulan oruçların ardından, Şevval ayında altı gün oruç tutulması teşvik edilmektedir. Ayrıca, bu ayda, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemi vurgulanır.
2025 yılı Şevval ayı, İslam takviminde Ramazan ayının sona ermesiyle, Ramazan Bayramı'nın ilk günü olan 30 Mart 2025 Pazar günü başlayacaktır. Şevval ayı, oruç tutma geleneği açısından da önemli bir anlam taşımaktadır; zira bu ayda, bayram sonrası altı gün oruç tutmanın fazileti hakkında çeşitli hadisler mevcuttur. Şevval ayının sona ermesi ise 29 Nisan 2025 Salı günü gerçekleşecektir.
Şevval ayı, İslam takviminde mühim bir öneme sahip olup, inananlar için çeşitli ruhsal ve dini manalar içeren bir dönemdir. Kur’ân-ı Kerîm’in inzal edilmeye başlandığı ve birçok fazileti barındıran mübarek Ramazan ayı, özellikle bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilen Kadîr Gecesi ile birlikte, Müslümanların ibadet ve dualarını yoğunlaştırdığı bir zaman dilimini teşkil etmektedir. Ramazan ayının ardından gelen Ramazan Bayramı, toplumda sevgi, kardeşlik ve paylaşma duygularını pekiştirerek Müslümanların mutluluklarını artırmaktadır. Bununla birlikte, bu sevinç Şevval ayı ile devam etmektedir; zira bu ay, ibadetlerin ve manevi olgunlaşmanın sürdürülmesi açısından bir fırsat sunmaktadır.
Şevval ayı, oruç tutma hususunda müstesna bir öneme sahiptir. Müslümanların, bu ayda oruç da dâhil olmak üzere yoğun bir ibadet çabası içerisine girmeleri gerekmektedir. Rehavete kapılmaksızın, farz ibadetlerin yanı sıra nafile ibadetlerin de icra edilmesi, bu ayın manevi atmosferini derinleştirmeye katkıda bulunacaktır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) tavsiyesi doğrultusunda bu ayda altı gün oruç tutulmasının, bireyin Ramazan ayında tutmuş olduğu oruçların sevabını kat kat artıracağına dair bir inanç bulunmaktadır.
İslam kültüründe oruç tutmanın manevi boyutları son derece derin anlamlar içermektedir. Şevval ayının fazileti, bu bağlamda müminler için mühim bir fırsat sunmaktadır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından ifade edilen bir hadis, bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Allah Resulü (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Kim Ramazan orucunu tutar ve bayramdan sonraki altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, senenin tamamının orucu olmuş olur.” Bu hadisten hareketle, Ramazan ayında tutulan oruçların ardından Şevval ayında oruç tutmanın faziletleri, bireyin Allah’a olan bağlılığını pekiştirmenin yanı sıra, kendisi ve çevresi için hayırlı amellerin artmasına da katkı sağlamaktadır.
Oruç, sabır ve irade gücünü geliştirmek suretiyle bireylerin kendileriyle yüzleşmelerine ve içsel huzurlarını bulmalarına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, bu süreçte gerçekleştirilen her bir hayırlı eylem, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in hadislerinde ifade edildiği üzere, kişiye on kat sevap kazandırmaktadır. Bu ayda yerine getirilecek olan oruç, yalnızca bireysel bir ibadet olarak değil, aynı zamanda toplumsal fayda sağlayacak bir eylem olarak da değerlendirilmelidir.
Şevval ayı orucu niyeti, "Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için oruç tutmaya" veya "Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için Şevval orucu tutmaya" şeklinde yapılabilir. Oruç, Şevval ayı içerisinde peş peşe veya ara verilerek tutulabilir. Şevval orucunun hükmü, Ramazan orucunun ardından gelen bir fazilet olarak değerlendirilmektedir. Şevval ayı orucu fazileti ve sevabı oldukça büyüktür; orucu tutanlar, eğer altı gün boyunca devam ederlerse, Ramazan orucu sevabının on katını elde etme imkanına sahip olurlar.