İslamiyet'te yer alan sadaka, ibadeti, taşıdığı anlam ve fazileti ile Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Sadaka, maddi veya manevi olarak yapılan her türlü yardımı ifade ederken, sevabı da oldukça yüksektir. Müslüman toplumlar arasında dayanışmayı ve kardeşliği pekiştirir, bireyler arasında merhamet ve yardımlaşmayı teşvik eder. Sadaka çeşitlerinden biri olan zekat vermek, İslamiyet'in direği olarak kabul edilen önemli ibadetler arasındadır. İslam toplumlarında sosyal dengeyi korumak, malın bereketini artırmak ve ihtiyaç sahiplerinin temel gereksinimlerini karşılamak amacıyla zekat verilmesi teşvik edilir.
Sadaka verirken göz önünde bulundurulması gereken unsurlar ibadetin Allah katında kabulü açısından son derece önemlidir. İlk husus, sadakanın kesinlikle bir karşılık beklenmeden sadece Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla verilmesi gerekmektedir. Sadakanın manevi değeri artar ve veren kişi Allah’ın rızasını elde etme hedefine ulaşır. Sadaka veren kişi sadaka vereceği kişiyi seçerken dikkatli olmalıdır. Onun onurunu zedelememek için gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmelidir. Böylece, ihtiyaç sahibi kişi rencide olmadan bu yardımını kabul edebilir.
Sadaka verilirken, kişi öncelikle vereceği sadakanın türüne göre niyet edebilir. Eğer zekat verecekse, "Niyet ettim Allah rızası için malımın zekatını vermeye" demesi yeterlidir. Zekat, dinimizde zorunlu bir ibadet olduğundan, niyet kişinin sorumluluğunu yerine getirdiğini gösterir. Bu tür farz ve vacip olan sadakaların yanı sıra, diğer tüm nafile sadakalarda da niyet edilmesi gerekir. Nafile sadakalar, kişinin gönlünden koparak Allah rızası için verdiği sevap kazandığı birer ibadetlerdir. Sadak-ı cariye gibi sürekli sevap getiren sadakalar için de niyet etmek, kişinin bu ameli ne niyetle yaptığını belirlemesi açısından faydalıdır.