Miraç Kandili, kıymetli Peygamberimiz (S.A.V) için önemli bir dönüm noktası teşkil eden, Allah-u Teala ile gerçekleştirdiği kutsal yolculuğun adıdır. Bu özel gece, Müslümanlar için manevi bir huzur bulma ve derin bir bağ kurma fırsatı sunmaktadır. Miraç, yalnızca fiziksel bir seyahat olmanın ötesinde, bireyin kendi semasına, yani kalbine ve iç dünyasına yönelik bir yolculuk anlamına da gelmektedir. Miraç Kandili, bireylerin ruhsal bir arınma ve kendini yenileme sürecine girmeleri için bir vesile teşkil etmektedir. Müslüman toplumu, bu geceyi ibadet ve dua ile değerlendirerek, Allah’a olan yakınlıklarını artırmayı ve manevi huzuru elde etmeyi hedeflemektedir. Miraç Kandili, sosyal dayanışma ve paylaşımın ön plana çıktığı bir dönemdir; bu süreç, toplumsal bağların güçlenmesine ve bireylerin bir araya gelerek dualarını birleştirmelerine imkan tanımaktadır. Bu gecenin sunduğu manevi atmosfer Müslümanların kalplerinde sevgi, hoşgörü ve birlik duygularını pekiştirerek, dini hayatlarına derin bir anlam katmaktadır.
Recep-i Şerif ayının 27. gecesi kutlanacak olan Miraç Kandili'nde oruç tutmanın büyük bir fazilet ve sevap taşıdığı kabul edilmektedir. Bu müstesna gecenin manevi ikliminde, Müslümanlar için ibadetlerini derinleştirme ve Allah’a daha da yaklaşma imkanı sunulmaktadır. Oruç, bireyin nefsini terbiye etmesi ve ruhsal huzur elde etmesi açısından son derece önemli bir eylem olarak değerlendirilmektedir.
Özellikle, Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından belirtilen hadislerde bu gecenin önemi üzerinde ısrarla durulmuştur. Peygamberimiz, “Recep, Allah’ın ayıdır; Şaban, benim ayımdır; Ramazan ise ümmetimin ayıdır” buyurarak, bu ayların her birinin kendine has bir manevi değeri olduğunu vurgulamıştır.
İslam dininde Miraç Kandili'nde oruç tutmanın fazileti, Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından aktarılan hadislerle Müslümanlara ulaştırılmıştır. Bu özel gecenin manevi atmosferinde, ibadetlerin ve duaların kabul edileceğine dair inanç, Müslümanların bu geceyi daha da değerli kılma gayretlerini artırmaktadır. Enes (r.a) tarafından rivayet edilen bir hadis-i şerifte, Rasulullah (S.A.V) şu şekilde ifade etmiştir: “Recep ayında bir gece bulunmaktadır ki, o geceyi ihya edenin, yüz yıllık sevapları yazılır. Bu gece, Recep ayının sona ermesine üç gece kala meydana gelmektedir.” Bu sözler, Miraç Kandili'nin önemini vurgulamakta ve oruç tutmanın yanı sıra diğer ibadetlerin sevabının büyüklüğünü gözler önüne sermektedir.
Bir Müslüman’ın 27. gecesini namaz, istiğfar, tesbih ve dua ile değerlendirmesinin ardından oruç tutması, bir ibadet olarak kabul edilmekte olup, bu durumun sevabının büyük olduğuna işaret etmektedir. Bu mesele, Müslümanların ibadetlerini ihmal etmemeleri ve bu mübarek geceden en verimli şekilde istifade etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. İbadetlerin, özellikle oruç tutmanın, manevi bir derinlik ve huzur sağladığı inancı, Müslüman toplumu bir arada tutan önemli bir unsurdur. Miraç Kandili vesilesiyle gerçekleştirilen ibadetler, yalnızca bireysel bir kazanç değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın bir örneğini teşkil etmektedir.