Maun Suresi iki tip insan tasvir edilmektedir. Biri Allah'ın nimetlerini ve ahiret gününü inkar eden nankör, diğeri ise sadece ameliyle gösteriş yapan münafıktır. Kısa bir sure olmasına rağmen Maun Suresi anlamı, dindarların, sahtekar ve ikiyüzlü insanların ahlaki ve sosyal kötülükleri hakkında önemli bir mesaj vermektedir. Alıcının içeriğin anlamını anlamasını sağlamak amacıyla sure şu soruyla başlamaktadır: "Hiç dini inkar eden biriyle karşılaştınız mı?" "Gördünüz mü?" Bu soru, burada hayret verici bir tavrın tartışıldığına, dolayısıyla bu konunun önemli olduğuna ve Mekke döneminde ortaya çıktığına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
Soyu sırasına göre 17. Sure, Mushaf sırasına göre 107. Suredir. Tekasur Suresi'nden sonra ve Kafirun Suresi'nden önce nazil olmuştur ve yedi ayetten oluşur. Maun Suresi Kur'an-ı Kerim'in 30. bölümünde yer almaktadır. Maun Suresi 602. sayfadadır. Maun Suresi, yetimleri acımasızca reddeden, fakirleri doyurmayı teşvik eden (hiç kimseyi) ve pervasızca namaz kılanları (namaza önem vermeyen münafıklar gibi) anlatan bir hikayedir. Yani ceza ve mükâfat gününü inkar edenlerden bahsediyor. Yorumcular "maun" kelimesini zekat, bazen de arkadaşlardan, tanıdıklardan ve komşulardan emanet olarak alınan eşyalar olarak yorumluyorlar.
Maun Suresi namazlarda okunan on sureden biridir. Bu nedenle her türlü namaz esnasında okunabilmesine rağmen normal zamanlarda da okunması tavsiye edilmektedir. Okumak için belirli bir zaman ve mekan sınırlaması yoktur. Gün içinde Maun Suresi okumanın çeşitli etki ve faydaları olduğuna inanılmaktadır.