Kunut, İslam dininde derin bir anlama sahip olan dini bir kavramdır. İbadet kastıyla yapılan dualarda özellikle namaz esnasında Allah'a ihlasla yönelmek, kulluk etmek ve O'na itaat etmek amacıyla gerçekleştirilen bir eylemdir. Kunut, ayakta durmak gibi anlamlara gelen bir terim olarak müminlerin ruhsal derinliklerine ulaşmalarını sağlayan bir ibadet şeklidir. Namaz ve duayı uzatmak, bu özel duaların en önemli özelliklerinden biridir. Kunut duaları, özellikle zorluk ve sıkıntı anlarında, Allah’a yönelerek O'ndan yardım dilemenin bir yolu olarak öne çıkar. İtaat etmek ve sükut etmekle birlikte, dua etmek, müminlerin Allah ile olan bağlarını güçlendiren bir aktivitedir. Müslümanlar için büyük bir anlam taşıyan kunut, toplumsal ve bireysel sıkıntılar karşısında Allah’a yönelmenin ve O’na sığınmanın önemini vurgular.
Kunut duaları, Müslümanların ibadetlerinde önemli bir yere sahiptir. Sabah namazının farzının son rekatında okunmaktadır. Namaz kılan kişi rükudan kalktıktan sonra dua esnasında olduğu gibi ellerini yukarı kaldırarak semaya doğru açar ve kunut duasını okur. Genellikle zorluk ve sıkıntı anlarında, toplumsal olaylar ya da bireysel sorunlar için Allah'tan yardım istemek amacıyla yapılır. Kunut duası, namazın ruhunu güçlendiren bir özelliğe sahip olduğu için Müslümanlar tarafından büyük bir saygı ve huşu ile icra edilir.
"Allahüme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîke ve nü'minü bike ve netûbü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleyke'l hayra küllehû neşküruke ve la nekfüruke ve nahleu ve netrukü men yefcürük."
"Allahümme iyyake na'büdü ve leke nusallî ve nescüdü ve ileyke nes'â ve nahfidü narcû rahmeteke ve nahsâ azabeke, inne azâbeke bi'lküfâri mülhik "
Meali:
"Yüce Rabbim! Senden destek, affedilme ve doğru yola iletilme talep ediyoruz. Sana inanıyoruz, sana yöneliyoruz ve sana güveniyoruz. Tüm hayırlı işler için seni övüyoruz. Verdiklerin için sana minnettarız. Seni asla inkar etmeyiz. Sana karşı gelenlerle olan bağlantımızı koparırız."
"Ey Yaratıcı! Sadece sana ibadet eder, senin rızanı kazanmak için namaz kılar, yalnızca sana secde ederiz. Senin hoşnutluğun doğrultusunda çalışır, sana yöneliriz. Senin merhametini bekler, senin azabından çekiniriz. Şüphesiz ki; senin azabın inkar edenlere ulaşır."
Namazda kunut duasının okunması, özellikle Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre zorunlu bir ibadettir. Eğer bir kişi namaz sırasında kunutu unutur ise namazın sonunda sehiv secdesi yapması gerekir. Bu, unutmanın bir telafisi olarak değerlendirilir ve namazın geçerliliğini korumaya yardımcı olur. Unutulan kunut duası, özellikle yalnız kılınan namazlarda gizlice okunurken, cemaatle kılınan namazlarda hem imam hem de cemaat tarafından yine gizli bir şekilde okunmaktadır.
Diğer yandan, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleri, cemaatle kılınan namazlarda imamın kunutu açık bir şekilde okuduğunu ve cemaatin de bu okuma sırasında yüksek sesle âmin dediğini ifade ederler. Eğer bir kişi, herhangi bir nedenle imamın sesini duyamıyorsa, bu durumda gizlice kunut yapmaları gerektiği belirtilir. Bu farklılıklar, mezhepler arasındaki uygulama ve anlayış farklılıklarını ortaya koymaktadır. Ancak, her durumda kunut duasının önemi ve namazın ruhunu korumak için gerekli önlemlerin alınması gerektiği unutulmamalıdır.