Hümeze Suresi, Kur’an-ı Kerim'in 104. sırasını işgal ederken, indiriliş sırasına göre 32. sırada yer almaktadır. Kısa ama derin anlamlar barındıran sure, toplumsal ilişkilerdeki olumsuzlukları ve insanın kötü davranışlarını ele almaktadır. Suredeki "hümeze" kelimesi, ilk ayette geçmekte ve başkalarını eleştiren bir anlam taşımaktadır. Bu terim, gıybet, dedikodu ve başkalarını küçümseme gibi olumsuz tutumları simgelemektedir. Kur’an'ın bu bölümü, insanları kötü davranışlardan uzaklaştırarak daha iyi bir toplum oluşturma çabasını teşvik etmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm.
Veylül li külli hümezetil lümezeh
Ellezıcemea malev ve addedeh
Yahsebü enne malehu ahledeh
Kella le yümbezenne fil hutameh
Ve ma edrake mel hutameh
Narullahil mukadeh
Elleti tettaliu alel ef'ideh
İnneha aleyhim mü'sadeh
Fi amedim mümeddedeh
Veylül li külli hümezetil lümezeh.
Ellezıcemea malev ve addedeh
Yahsebü enne malehu ahledeh
Kella le yümbezenne fil hutameh
Ve ma edrake mel hutameh
Narullahil mukadeh
Elleti tettaliu alel ef'ideh
İnneha aleyhim mü'sadeh
Fi amedim mümeddedeh
Mala sahip olan ve sürekli onu sayıp duran, insanları arkasından çekiştiren, göz kırpma ve işaretlerle alay eden herkesin durumu ne kadar acıklı!
O, zenginliğinin onu sonsuza kadar yaşatacağını sanıyor.
Hayır! Kesinlikle hutâme'ye sürüklenecektir.
Hutâme'nin ne olduğunu sen nereden bilebilirsin?
O, Allah'ın kalplere işleyen ateşiyle tutuşturulmuş bir alevidir.
Şüphesiz, uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları halde) ateş onların üstüne kapatılacaktır.
Hümeze Suresi, İslam dininde ahlaki değerlerin korunması ve insan ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi açısından önemli mesajlar barındırmaktadır. Sûrenin başındaki "vay haline!" ifadesiyle tercüme edilen veyl kelimesi, "şiddetli azap, yok olma, rezil olma, cehennemde bir çukur, beddua" gibi anlamlara sahiptir. Bu kelimenin kullanımı, haksız yere başkalarını küçümseyen ve alay eden kişilerin karşılaşacağı felaketleri vurgulamak amacı taşımaktadır. Bu kelime, insanları dışlayarak ve alay ederek güç elde etmenin geçici olduğunu hatırlatmaktadır.
İkincisi, "arkadan çekiştiren" şeklinde çevirdiğimiz hümeze terimi, bir bireyi gizlice çekiştirip alay etme, kaş göz ve el kol hareketleriyle küçümseme anlamına gelmektedir. Başkalarının arkasında konuşarak ya da davranışlarıyla insanları rencide eden ve onurlarına zarar vermeyi alışkanlık haline getiren kişiler için kullanılmaktadır. Bu tür tutumlar, bireylerin sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilir ve toplumsal huzuru tehdit edebilir. Surenin bu bölümü, ahlaki bir çöküşün önlenmesi açısından oldukça önemlidir.
Üçüncü olarak, "ayıp kusur arayan" şeklinde çevrilen lümeze terimi, benzer tutumları bir kişinin yüzüne karşı sergileyen bireyleri tanımlar. Hümeze ve lümeze kavramları birlikte ele alındığında, insanları küçümseme ve alay etme eylemlerinin her iki biçimini kapsar. Bu ayetlerin, özellikle mal varlığıyla övünüp insanlarla alay eden Ahnes b. Şüreyk isimli putperest Arap ile ilgili olarak indiği rivayet edilmektedir. Ancak, bu sûrenin iniş nedeninin belirli bir duruma dayanması onun evrensel mesajını etkilemez; zira bu tür davranışlar her dönemde ve toplumda var olmuştur ve olmaya devam edecektir.