Fâtiha Sûresi, Kur’an-ı Kerîm’in ilk sûresidir ve İslam’ın temel kaynaklarından biri olarak büyük bir öneme sahiptir. Mekke döneminin başlangıç yıllarında bağımsız bir sûre olarak indirilmiş olması, onun dini ve kültürel açıdan ne denli önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Bazı âlimlere göre “besmele” ile birlikte yedi âyetten oluşurken, diğerlerine göre “besmele” olmaksızın altı âyettir.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ
مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ
اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ
صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ
Rahmân ve Rahîm Allah’ın ismiyle.
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
O, Rahmân ve Rahîm’dir.
O, hesap ve ceza gününün tek sahibidir.
Rabbimiz! Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım isteriz.
Bizi dosdoğru yola eriştir;
Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna. Gazaba uğrayanların ve azıp sapanların yoluna değil.
Fâtiha Sûresi Tefsiri, Kur’ân’ın en değerli surelerinden biridir ve ibadetlerimizin temelini oluşturur. Kur’ân okumaya başlamadan önce, “Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım” ifadesini kullanırız. Bu ifade, istiâze olarak adlandırılır. Eûzü, sığınma, emân talep etme veya yardım istemek gibi anlamlar taşır. Bu sözle, okuma sırasında karşılaşabileceğimiz olumsuz düşüncelere karşı korunmak için Allah’a sığınmış oluruz. Cebrâil (a.s.), Peygamber Efendimiz’e ilk olarak istiâze, besmele ve “Yaratan Rabbının adıyla oku!” (Alak 96/1) ayetini getirmiştir. Bu da, Kur’ân’ın okunmasının ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
İstiâze, Kur’ân okumaya başlamadan önce yapılmalıdır. Zira ayette geçen “Kur’ân okuduğun zaman” ifadesi, “Kur’ân okumak istediğin zaman” anlamına gelir. Bu da, Kur’ân’a yaklaşırken Allah’ın korumasını istemenin önemini vurgular. Bursevî, Rûhu’l-Beyân adlı eserinde bu duruma dikkat çekerek, istiâze ve besmeleyi Kur’ân okumanın bir unsuru olarak değerlendirir.